Urfa’nın Halfeti ilçesinde Fırat Nehri’nin kıyısında tezgah kurup esnaflık yapan kadınlar, ekonomik özgürlüklerinin önemine dikkat çekerek, hemcinslerine çalışma hayatına katılmaları için çağrıda bulundu. Yaptıkları işin başarısıyla övünen kadınlar, başka kadınları da çalışmaya sevk ettiklerini söylüyor.

‘ÇİZİMLERİ KENDİM YAPIYORUM’

Hediyelik eşya satan kadınlardan 3 çocuk annesi Birgül Yazgal (24), polyesterden yapılan magnet ürünlerinin, yanı sıra küçük yaşta annesinden öğrenerek yaptığı el işi ürünleri satarak geçimini sağlıyor. Ürünlerin tasarım ve çizimini kendisinin yaptığın belirten Yazgal, “Yaptığım çizimleri İstanbul’da bir arkadaşıma gönderiyorum. Arkadaşım polyesterden yapılan magnetlerin dökümünü yaparak bana gönderiyor. Anahtarlık, balık maketleri, tarihi yapılar gibi süs eşyalarının yanı sıra, yazma, küpe çeşitleri ve buranın yöresel şallarını satıyorum” dedi.

ZOR AMA ÖZGÜRLÜK VAR

Kendisiyle birlikte çevresindeki kadınlara da ekmek parası kazandırdığını dile getiren Yazgal, şöyle devam etti: “Yazmaların bir kısmını kendim, bir kısmını da çevremdeki kadınlardan alıyorum. Bu ürünler genelde tığ ve ip kullanılarak yapılıyor. Dikkat isteyen bir iş. Bir yazmanın yapımı 2 gün ile bir hafta arasında sürebiliyor. Magnetleri tanesini 4 TL’ye, yazmaları ise 20 ya da 25 TL’ye satıyorum. Kadınlar zorda olsa ekonomik özgürlüğünü kazanıyor. Ayrıca etrafı boncuk olan eski kanaviçe ipinden el işlemeli küpe yapıyorum. Buda diğerleri gibi kendi ürünümdür, tanesini 10 TL’ye satıyorum.”

YABANCI TURİST GELMEZ OLDU

Kadınların çalışma yaşamında ki önemine dikkat çeken Yazgal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir buçuk yaşında bir kızım olmasına rağmen çalışıyorum. Kadınların çalışarak kendi ayakları üzerinde durması önemlidir. Şu an 8 çeşit magnetim var. Hafta içi 50 ile 100 TL arası, hafta sonu ise 500 ile bin TL arası kazancım oluyor. Son zamanlarda bölgeye turist gelmiyor. Beklenenin altında olsa da yerli turistler geliyor, ancak yabancı turistler ise eskisi gibi pek gelmiyor.”

‘KOLLARIM KOPACAK GİBİ OLUYOR’

Gözleme satarak geçimini sağlayan 3 çocuk annesi Fatma Arslan (26) da, güne hazırlığını akşamdan yaptığını anlatarak, gün boyu kızgın güneşin altında ayakta çalıştığını vurguladı. Arslan, "Dışarıdan bakıldığı kadar kolay bir iş değil. Gün boyu ayakta hamur açtığım için kollarım bir süre sonra kopacakmış gibi oluyor. Akşam eve gittiğim zaman kollarımı kaldıramıyorum. Biraz dinlendikten sonra diğer günün hazırlığını yapıyorum. Köyde büyüdüğüm içir hamur yoğurmayı ve açmayı 10 yaşımda annemden öğrendim. 5 yıldır bu işi yapıyorum. Patatesli, peynirli, karışık, ıspanaklı gibi değişik gözleme çeşitleri yapıyorum. Hafta içi 30 ya da 40 TL, hafta sonları ise 500 ile 600 TL arası kazancım oluyor” diye konuştu.

 

‘KADINLAR ERKEK ELİNE BAKMAMALI’

 

Yetiştirmediği için yanına bir yardımcı aldığını ifade eden Arslan devamla, “Biz beraber çalışıyoruz. Ben açıyorum oda pişiriyor. Çalışma imkânı olup da çalışmayan kadını sevmem. Kadınlar erkek eline bakmamalı, kendi çalışıp kendi kazanmalıdır” sözleriyle kadınlara seslendi.

Kaynak:dihaber