Coşkun:Geleceğimizi Karartmaya Kimsenin Hakkı Yoktur

Eğitim Bir Sen Şube Başkanı İbrahim COŞKUN,Geleceğimizi Karartmaya Kimsenin Hakkı Yoktur

930 kez okundu.
Coşkun:Geleceğimizi Karartmaya Kimsenin Hakkı Yoktur Advert

Çocuklarımızı geleceğe hazırlama idealiyle büyük bir fedakârlık gösteren eğitim çalışanlarımızın emekleriyle 2018-2019 eğitim-öğretim yılı birinci kanaat döneminin sonuna geldik. Eğitim sistemimizin daha verimli, çocuklarımızın alacağı eğitimin daha nitelikli olabilmesi için eğitimdeki genel ve yerel sorunları ve çözüm önerilerimizi dün olduğu gibi bugün de ilgililerle ve kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz.

Millî Eğitim Bakanlığı’nın ilan ettiği 2023 Eğitim Vizyonu, kamuoyunda olumlu tepkiler almış, geleceğe dair bir umut aşılamıştır. Bizim de sürekli dile getirdiğimiz, çözüm önerileri teklif ettiğimiz birçok sorunun başlığa dönüşerek Vizyon Belgesi’nde yer alması önemli bir başlangıç olmuştur. Ancak, ümit ve beklenti oluşturan bu başlıklarla ilgili adımların gecikmesi tüm eğitimcilerde tedirginlik oluşturmaya başlamış, kamuoyunun beklentisini daha da artırmıştır.

Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması için somut çalışmaların başlatılması, alan değişikliği taleplerinin karşılanması, görevde yükselme sınavlarının gerçekleştirilmesi gibi adımlar, bizim de talep ettiğimiz ve gerçekleşmesini beklediğimiz olumlu gelişmelerdir. Ancak, 3600 ek gösterge vaadinin bir türlü yerine getirilememesi, sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının doğurduğu olumsuz sonuçlar, yer değişikliği sürecinde karşılanmayan talepler, eğitim çalışanlarına yönelik giderek artan şiddete karşı etkin ve caydırıcı bir düzenlemenin hayata geçirilememesi gibi konular ve sıkıntılar eğitim-öğretim yılının ilk dönemine damga vurmuştur.

Öğretmen açığı, erkek kamu görevlilerine dayatılan darbe ürünü kılık ve kıyafet yönetmeliği, ek ders esaslarındaki eşitsizlik, ders ücretlerindeki adaletsizlik, okulların bütçe sorunu, eğitimin denetim ve rehberlik ayağının ihmal edilmesi gibi birçok konuda beklentileri karşılayan adımlar hâlâ atılmış değildir. 

Yerelde ise;

- Öğretmen açığımız 7 binleri bulmaktadır.

- Sınıfların kalabalık oluşu; birçok ilde ikili yapan okul kalmamışken ilimizde ikili eğitim yapan

okullarımızda dahi sınıf mevcutlarının 50 ‘ye dayandığını görüyoruz. Buda okulların ihtiyaç bazlı

planlamanın dikkate alınmadığının bir göstergesidir.

-Taşımalı öğrenci sayımızda bir eksilmenin olmadığı ve aynı sorunların devam ettiğini görüyoruz.

-Suriyeli öğrencilerin entegrasyonundaki öğretmen, öğrenci ve veli bazlı sıkıntılar her geçen gün artarak devam etmektedir.

- Kampüs okullarımızdaki sosyal donatıların (yemekhane, kütüphane, dinlenme ortamları, ulaşım vb.)dikkate alınmaması öğrenci ve velilerimizi gereksiz gündemlerle meşgul etmektedir.

- Görevlendirmelerdeki keyfi tutumlar ve bu keyfiyetin denetimden geçirilmemesi camiada Kurumlara duyulan güveni sarsmaktadır.

-Lise giriş sınavlarındaki sıralamamızın 77 olması, somut bir gösterge olup, ilimizde üniversite yerleştirmelerinde de çok gerilerde yer aldığı aşikârdır.

Beklentileri karşılayacak somut adımların atılması, sorunları çözmeye yönelik cesur kararların alınması, nitelikli bir eğitim ve daha iyi bir gelecek için olmazsa olmazdır. Zira bütün oluş ve olguların hatta insan ve hayatla ilişkili her alanın birikiminin neşet ettiği hem ilk hem de daimi bir insani eylem ve disiplin olan eğitime hak ettiği değeri vermeyen ülkelerin sonu, ya yerinde saymak ya da geri kalmışlık tuzağına saplanmaktır. Bu nedenle, birikmiş sorunlara acil olarak çözümler bulunmalı ve bunun için hemen harekete geçilmelidir. İnsanı merkeze alan, öğretmeni eğitimin temel unsuru bilen, ona bilgi, donanım, formasyon ve haklar bakımından imkân ve itibar kazandıran yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesiyle daha verimli sonuçlar elde edeceğimiz bir sistemin işleyişi için aşağıdaki başlıklara ilişkin adım atılmasını istiyoruz.

Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Şubesi olarak, her zaman özgürlüklerden yana olduk, kısıtlamalara ve dayatmalara da karşı çıktık. Haklıdan ve doğrudan yana oluşumuz, haksızlığa ve yanlışa karşı kavi duruşumuz, üye kazanarak büyümemize, ülke olarak özgürlüklerin sınırının genişlemesine vesile oldu.

Türkiye’nin geçmişten günümüze birçok alanda katettiği mesafe, çalışanların kazandığı haklar, milletin dirayetiyle kaldırılan vesayet odakları, sivil inisiyatiflerin gayretleriyle ters yüz edilen darbe ürünü mevzuatlar ülkemizi bugün herkes için ümitvar bir eşiğe getirmiştir. Tüm bu değişimden ne hikmetse bir türlü nasibini alamayan bir kılık ve kıyafet dayatmasıyla hâlâ karşı karşıyayız. Temel bir insan hakkının ikamesi, kişisel özgürlüğün belirgin bir nişanesi olarak gördüğümüz kılık ve kıyafet özgürlüğü hakkının da alınabilmesi için başlattığımız sivil itaatsizlik eylemi, kamu görevlileri kılık ve kıyafet özgürlüğüne kavuşuncaya kadar devam edecektir

 

 

   İbrahim COŞKUN

EĞİTİM BİR SEN ŞUBE BAŞKANI

Coşkun:Geleceğimizi Karartmaya Kimsenin Hakkı Yoktur
Yorum Yap
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakan Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakan Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti
Filistin Başbakanı Mustafa, İsveç Dışişleri Bakanı Billström ile görüştü
Filistin Başbakanı Mustafa, İsveç Dışişleri Bakanı Billström ile görüştü