Karışır inceden kandamlaları, sıra, sıra dağlarına eriyen kar ve doğal akıntısına ve öylece zilan deresi adını almıştır. Tarihten bahar yağmurlarının, uzunca soluksuz soğuk kış mevsiminin müjdelemesidir tüm heyetiyle ölkeme topraklarıma hasrettir. İlk tarihlerden beri eksik yazılmış tarihi isyanıdır. Kutsal topraklarında rengârenk, dağlarında kimler yapmadaki. Gülücüklerimiz hep yarım kaldı, ninelerimiz hep yarım kaldı. Akan binlerce kır çiçeklerini gördüm, kan,dan akan derslerinde, çığlıklarına şahittir insanlık, Van gülü mürekkep olsa kalemle kalemlerinizde "ey insan" yapamazsın zilanı, sıtmanlar kılamlar karışır insanı büyüleyen dağlarına annemin annemin zılgitlarını hissettim, nefessiz bırakılan dağlarına kıyameti andıran gök yüzüne, kulaktan kullağa fısıldamalar ve ölümler , evet adın gibi kutsaldır toprağın adına destanlar , yazıldı yeni doğan, kız erkek fark etmez isimin verildi .
Seni yazmak kolaymı saniyorsun, seni bir tek düşlerini çalmadılar, kutsal bir savaş sebebisin çığlık oldun yüreklerde, yeni neslin sürgünlerde büyüdü, tamda temuz sıcağında, cellatlar Süngüye sarıldı, tarihin kara sayfalarınafaili ! Tanıdık katliamın haberini yazan bile olmadı, duy cığlımı dünya zilanda neler oldu! Ey tarih uçacarcasına sağlayacağım kalemi senin kara sayfalarına, kimse bu katliamı yok oluşu düşünmesin, bilgemize,hayallerimize bağlı kalacağız. Yarım kalmış tüm görüşlerimizi, ninilerimizi inadına, yaşayacağız, zilanın sesiz ve serin sularında, bütün içtenliğimizle, yasaklı dilinden şarkılar söyleyeceğiz ve sonradan ölü bedenler özgürleşecek, annelerimizin ağıtlarına, zafer çığlıklarını çok inadına umut yeşereceğiz erdemleşerek toprak koklayacağız yeşile çalan dağlarına, kanat çarpacağız gelye zilanı hasret ,sevgi özgürlük, melekleri koruyor, gamlı kederli turuncuyum isyancının, zorbatanrılar başedemedi cenklerde yüreği isyan kokan özgürlük dağlarında meze potamyanın nehirleti bugün yureklerdeki ateşi söndürmez,tanrının işine Karışmak korkuttuyor çok ince duygu,taşıyorum sürgünlerde, gülün göz yaşını aktığını söylerlerdi, bazen gülen bazen, sırrıtan göz yaşı eşlik ediyor. Yarım kalmış Düşlerime, çünkü anne karnında Süngüyle tanıştık, duymadı dünya sağır ve kör olmuş,"icabında din kardeşi"bir bin ikibin ve on beşbin saymakla bitmez Mezarsız şehitleri. Evet isyan ediyorum din kardeşliğine,"asiyim,Kürdüm"cennetim ve cehennemim benim ülkemde zilan gibi onlarcası yarası vardır yureklerdek, her kurşun, sesinde bir ölüm var.
Ölüm her kapıyı çaldı, herkes birbirinin aynısı özü kürt renkler,gözler saçlar,ayrı ayrı gelde zorbanın zulmüne duyan otların,çıtır çıtır yazdığı güneşin sıcaklığında, aşk olsun soğuk esen rüzgârın ölümüne gelde dayan, varlığımın yasaklı olduğu dünyada yasaklı bir ülkeyi Kürdün, çocuğu çamurdan bir Ülke armağan edecek dünyaya adına destanlar savaşlar verilmiş , Kürdistan dağlarında savaşan yiğitlerin, tek yüreğe düştüğü gündür portalı celladın zulmüne direniştir, yüreği suskunluğuna isyandır. Özgürlük hasretine dayanılmaz hayalinin serpildiği karanlık kibrit ateşidir zulme karşı zafer naralarının atıldığı kahramanları kol gezdiği dağlarını ölüme boğulmuş
Sisi yaran yaşam sevincidir, özgürlük meleklerinin kulaklara fısıldadığı Uyanış günüdür, zilan anması soykırıma asimilasyona, karşı dönüştüğü gündür,her çığlık yüce yıllara binlerce kurşun ,bomba Süngü yedi, çığlığın zilan oldu semalarda erdemleşti beritan oldu bir öldü bin dirildi şimdi şimdi zulme karşı tohum ekti kadim annelerimizin tülbentiyle sıcaklığa inat örtüyor mezarsız kefensiz şehitlerimizi, göğüsümüzde Kürdistan dolu, Düşlerimizle kaybettiklerimizi geri alacağız ve kara sayfalarına tertemiz bir dünya ekleyeceğiz tutsak edilmiş isem bile öz cennettinde tepeden tırnağa enfaldan helepçe'den dersimden nevala kasabadan gelye zilana robaskiye soykırıma karşı kır çiçekleri siper oluyor özgürlük savaşlarına zilandan yaşamını yitiren halkımıza saygıyla anıyoruz.
