SAVAŞ ve SOYKIRIMLAR
AYTEN AVDAN

SAVAŞ ve SOYKIRIMLAR

Bu içerik 3103 kez okundu.

    İnsanlık tarihinden bugüne Savaşlar toplumlarda inanılmaz yok olmalara neden olmuş insanları tüm değer yargılarını ezip geçmiştir. Savaş tüm maddi ve manevi varlıklarına el koyarak işkenceler tecavüzcüler yok sayılmaz savaşın gerçek yüzüdür.İnsanı yaşamından koparan savaşın kabaca bilinen gerçek yüzüdür. İnsanı yaşamından koparan kabaca bilinen gerçek sonuçlarıdır.

 

     Tarih kara sayfalarında savaşta toplumlar tanınmış insanlık tarihinin de en can alıcı ve yok sayıcı savaşlar birinci dünya savaşında toplumlar ezip geçmiştir. Başta Almanya Nasyonalizm ithal faşizm ve Osmanlı Türkiye ise Kürt isyanları ile katliamlarıyla tarihe geçmişlerdir. Ve günümüze denk egemenler faşizme bütünleşerek halklar sınıflar üzerinden acımasız yüzünü göstermiştir. Büyük tahribatlar savaş kültürel üzerinden. Yakıcı ve yok sayıcı bir güne dönüşmüştür. Aydınlar sürgünlere gönderilmiş. Çoğu işkencelerle öldürülmüş kitaplar suç niteliği taşıdığı için yakılmış günümüze kadar aynı zihniyet uygulamaları günümüze kadar devam ediyor.

 

  Soykırımların yaşadığı büyük savaşlarda ekolojik dengeler alt üst olmuş bu güya ahlaki yöntemle yok edici kıyım savaş sermayelerin böl yönet yaşayan toplumları kimliksizleştirerek tarihsel tüm varlıkları yok ederek ezen ezilen ulus ve sınıf bilinci yaratmıştır. Irk Farkları yok ederek tek tip toplum paronayasıyla hem fiziksel hem de düşünsel anlamda bir soykırım savaşını insanlığa dayatmış bulunmaktadır.

halepçe,soykırım

 

     Dünyada yaşanılan din ve ırk eksenli büyük savaşlar birinci dünya savaşında ve sonrasında büyük tahribatlarının günümüz dünyası bu beladan hala kurtulmuş değil Hitler öncülüğünde Almanya coğrafyasını aşarak dünya kan gölüne çevirerek savaşın gerçek yüzünü insanlığa göstermiştir. Birinci Dünya Savaşında 40 milyon üzerinde insan ölmüş bununla birlikte sadece 15 Yahudi acımasızca gayri ahlaki bir yöntemle yok edilmiş 3 milyona yakın çingene yakın gözünü açıp kapanana kadar öldürülmüş ve yok edilmiş toplum kanplarda 8 bin insan yakılmış ve nihayetinde yeni doğum yapan kadın memelerini bandâglayarak onun kaç gün yaşayabileceği öğrenme histinesiyle savaşların yok oluşun nerdeyse kabul edilebilir. Sonucu haline gelmiştir.Bu iğrenç savaş çılgınlığının hiç bir ahlaka düşünceye sığmayan inanılmaz yok etme yöntemleri büyük acılarla yol açmıştır. Dolayısıyla savaş her çağda yok etmeyi soykırıma açmıştır.

 

kobani,savaş

 

   Dünyanın her kıtasında emperyalizm Hezeyanlar kendi çıkar ve emelleri için kadın haklarının kanını emen egemen güçler tüm sistemleri angaje ve rast çekerek kendi hizmetinde amada etmiştir. 11eylül saldırısından sonra ABD kendi beslediği el kaide taburına yönelik adı altında orta doğuya karargah kurarak yıllarca beslediği dikta rejimlerine ve yeni bir dinler savaşını yaratmaya çalıştı. Basta ABD ve onu müttefikleri yeni bir dünya kurma emellerinin öncelik olarak ezilen halkların uluslar arası aranada terörize ederek yeni üçüncü dünya savaşı başlanmış bulunmaktadır. Oysaki 2. dünya savaşından sonra günümüze kadar tarihin en büyük birinci ve ikinci dünya savaşı da ölen insan sayısından fazlasını ikinci dünya savaşından sonra yaşanmıştır.

 

   Egemen güçler yaşanılan her savunda askeri ve savaş seçeneğini maddi yatıran emperyal müttefikler bugün halkların özgürlüğiyle elde etikleri kazanımlara el koyarak kendi egemen sistemini kurmayı hedefliyor halklara uygulanan bu zalimce yok oluş tarihinde bu savaş kuşağının bu şekilde acılarında soyutlanması mümkün olmamıştır.

 

    1 dünya savaşı ve ikinci dünya savaşında tüm dünyayı etkisine alarak büyük bir parçalamayı yaşanmıştır. Global emperyalist egemen güçlü peşinde ülkeler yok oluşu dayalı sistemini oluşturulmuş. Tarihin en kanlı paylaşımı sanayileşmiş ülkelerde kapitalizmle savaşın en can alıcı ikinci büyük tehlikesini oluşturmuşlar hem siyasi hem de düşünsel anlamda tüm insanı ve tarihsel değerlere yol açmıştır. Ve yeni bir savaş açmıştır. Savaşın sürekli bir gagı ve kuşku toplumların iç dünyasına egemen olmuştur.

 

kobani,savaş,soykırım

  

   Toplumlarda yok edilme tehlikesi korkusu yanlız kalma ve güvensiz bir dünyada yaşama korkusuyla toplumlar üzerinde yarattığı toplumlar özerinde soykırımlar savaş sonrası yaşanan göçler yarattığı bulanimlar bu günün dünyasında kendisini iyice dışa vurmuştur. Savaş beklentisi içindeki ruh hali toplumda hakimdir. Savaşlardan geriye savaş sermayelerin kapitalist Ekonomik paylaşımlarının arda kalan ekonomik krizler hep savaş beklentisi içerisinde emperyalistler güçler özelikle Ortadoğu üzerinde tarihlerini hep savaştan yana yeni savaş haline gelmiştir.

 

   Gerçek her alanda yeni bir sistem kurmayı hedefliyorlar Ortadoğu ülkelerindeki dikte rejimlerinin baskıcı rejimi köle efendi sistemi yetiştirmektedir. Tarihin en gelişmiş evrelerinde bile savaşın yok saymadığı bir toplum mümkün değildir. Avrupa siyasi tarihinde de ortaya çıkan savaşların ana çıkış sebebi, Egemen sermaye güçler savaş yöntemini her toplumda aynı yöntemle uygulamış temelindeki sebepler halk mücadeleleri sınıf mücadeleleri özellikle işçilerin sınıfta dönüşme hareketleri bu gelişmeler 1 dünya ve 2 dünya savaşlarında Avrupa siyasal tarihlerinde ortaya çıkmıştır.

 

  Dünya da o nedenli ilginç gelmişler olmuş ki insanlık tarihinin en önemli oluşun cazibesi haline gelmiş Emperyal savaş göçleri dünyanın her yerinde savaşlar aynı yöntemle uygulanmış özelikle politikada ekonomide sanat ve siyasette Avrupa ve Asya kıtalarını etkilemiş siyaset akımlar anti savaş hareketleri bu değişimin hızına uyumlu hale gelmiştir. Genel olarak bu değişim orta doğuda geç bir uyanmayı sağlamıştır.

 

dikta rejimi,

   

    Dikta rejimlerinin bir bir yıkıldığı Asya kıtasında aslından dönemine gittikçe hız kazanıyor yıkılmaz rejimleri yerle bir ederek dünyada .Yeni halk hareketleri de yeni siyasal bir diktatör elde etmiştir. Özelikle Suriye de Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgelerde hakimiyet Olanını genişleterek halkların kendi kendini yönetme modeli ile başta Türkiye ve egemen güçlerde apayrı bir tefirginlik oluşturuluyor Kürt özgürlük hareketlerinin bu gün orta doğu siyasetinde belirgin bir gün anlayacağı artık herkes anlaşılmıştır. Kürt halkın kazanımlarını tenezül ederek Suriye ve Türkiye’de yaşayan Kürtlerin ırak ve içinde yaşayan Kürtlerin Hevler protokolunden başta Türkiye İran ve Irak merkezi hükümetinde büyük bir tedirginlik oluşturmuştur.

 

     Kürt ulusal bilincinin oluşumundan aynı sınırlar içerisinde az yönetimini oluşturma kimlik yerelde yönetim ana yasal güvence kendi kendini yönetme dört ülke içinde artık kaçınılmaz bir sıtasal sistemin oluşturduğunu kabul etmek zorunluğu doğmuştur. Aksi taktir 1 ve 2 dünya savaşlarından sonra soykırım ve yıkım sosyal siyasal dengesizliği beraberliğinde getirerek alt üst oluşlar oluşurlardı, Arkası kesilmeyen vahşetler yenin bir sürenin savaş kuşağının toplumlarda derin yaralara insani erdemlere ve değerlerini açmaya büyük bir soykırımlara karşı karşıyadır.  

Gaphaberleri.com  Köşe/ Yazarı  Ayten Avdan

Yorum Yap
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakan Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakan Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti
Filistin Başbakanı Mustafa, İsveç Dışişleri Bakanı Billström ile görüştü
Filistin Başbakanı Mustafa, İsveç Dışişleri Bakanı Billström ile görüştü