Halklara dayatılan savaşların sonucu yaşanan ölüm ve katliamlar kadar ağır olan mültecilik sorunu her geçen gün büyüyor. Devlet arası kirli pazarlıklara dönüşen mülteci sorunu, aynı zamanda her biri ayrı bir dram, ayrı hikayeleri de içinde barındırıyor. Çoğu savaştan, bazılarının ise işsizlikten ve küresel sermayenin dayattığı zor çalışma koşullarından dolayı ülkelerini, sevdiklerini ve hayallerini terk etmek zorunda kaldığı mültecilerin Avrupa'ya geçmek ümidiyle geldiği Türkiye, mültecilerin hayallerinin yok olduğu noktalardan biri haline geliyor. Dünya üzerindeki 65 milyon mülteciden biri olan Abdulmutalip Atoyi'nin hikâyesi ise farklı bir boyutu ile öne çıkıyor.

 

20 yaşında ve beş ayrı dil biliyor

 

Altı kardeşinin en büyüğü olan Atoyi, henüz 20 yaşında ve beş ayrı dil biliyor. Afganistan eğitim sisteminde 6+3+3 olmak üzere toplamda 12 yıl eğitim alan Atoyi, okul yıllarından dile olan merakından dolayı, İngilizce Farsça, Özbekçe, Peştuca ve Türkçe dillerini öğrendiğini dile getirerek, şunları söyledi: "Mülteci düştüğünde öğrendiğin hiçbir şeyin sana faydası olmuyor. Birilerinin sana dayattığı yaşam koşullarını yaşıyorsun. Eğer ülkem özgür olsaydı, benim istediğim yaşam olacaktı."

 

Bir yandan ABD öte yandan Taliban...

 

Yoksul bir ülkede yaşadığını dile getiren Atoyi, kendi ülkesindeki yoksulluğun yanında birde ABD askerileri ile Taliban Örgütü'nün kendilerine dayattığı zulmü yaşadıklarını dile getirdi. Taliban'ın tarafından "Ya bize katılırsın ya da senin öldürürüz" tehdidinden dolayı Türkiye'ye kaçtığını söyleyen Atoyi, "ABD Askerleri bir yandan Taliban Örgütü diğer yandan biz Afgan'lara zulüm ediyor. Zaten fakir bir ülkede yaşıyoruz birde bu terör örgütleri bizi sömürüyor.  Taliban beni kendilerine katılmaları için tehdit etti. Bende başka yol bulamadığım için ailemi, sevdiklerimi, arkadaşlarımı terk ermek zorunda kaldım" açıklamasında bulundu.

 

Türkiye'de işsizlik terörü ile karşılaştı

 

Afganistan'da ABD ve Taliban Teröründe kaçtığını ifade eden Atoyi, Türkiye'ye farklı hayaller ile geldiğini ancak, 5 dil bilmesine rağmen Türkiye'de de işsiz kaldığını belirtti. Atoyi, "Altı aylık bir süreçten sonra Türkiye'ye ulaştığımda, hayallerimi gerçekleştirmek için iş aradım. Ama Kimse iş vermediği için, bende mecbur kaldım ve çobanlığı seçtim" dedi. Sabah 06.00'dan akşam saat sekize kadar sıcaklara rağmen hiç oturmadığını dile getiren Atoyi, günde 15 saat çalışıyor.

 

'Çöplük gibi bir evde yaşıyorum'

 

Çaresizliği gözlerinde okunan Atoyi, kaldıkları evin çöplük gibi bir yer olduğunu belirterek, 15 saat çalışmasına rağmen bin iki yüz TL'ye para kazanabildiğini belirtti. Atoyi, "Düzgün bir eve geçmeyi düşünüyoruz yanımdaki diğer Afganistanlı arkadaşımla. Ama bizler ailemize para göndermek zorunda olduğumuz için, bu zor şartlarda yaşamaya mecburuz. Zaten aylık olan bin iki yüz TL'nin de tamamını daha alamadım. İki ay çalışmama rağmen, sadece 600 TL alabildim" dedi.

 

'Ülkem terörden kurtulursa ülkeme döneceğim'

 

Tek hayalinin özgür Afganistan'a dönmek olduğunu söyleyen Atoyi, başta annesi olmak üzere, ülkesindeki her şeyi özlediğini ifade etti. Telefon alacak parasının olmadığını da ekleyen Atoyi, "Ben annemle iki aydır sadece bir defa konuştum. Telefonum olmadığı için, sürekli merak ettiğim ailem ile konuşamıyorum. Tek hayalim, ABD askerleri ve Taliban terörünün olmadığı bir Afganistan'da yaşamak. Herkes gibi bende özgür ülkemde yaşamak istiyorum" dedi.

 

(diha)