Ömer Dodanlı yazdı köşe yazısı:

Bayram tatili, şehirde her yıl olduğu gibi yine trafik sıkışıklığı ve ulaşım sorunları ile geçti. Kilitlenen yollar, ilerlemeyen trafik, öfkeli şoförler ve sabırsız yayalar...

Şanlıurfa'da kronikleşen trafik sorunu herkesin şikâyetçi olduğu bir manzara.Bu sorun adeta gelenekselleşti.Bu tablo, neredeyse son yirmi yılın değişmeyen gerçeği hâline geldi.

Şanlıurfa’nın trafik sorunu, yalnızca belediyenin değil, merkezi yönetimin, yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve vatandaşların ortak sorumluluğundadır. Bayram öncesinde alınan tüm tedbirlere rağmen, şehirde trafik akışı neredeyse durma noktasına geldi. Yetkililer, 42 trafik ekibinin sahada aktif olarak görev yaptığını belirtse de, araç sayısındaki artış nedeniyle bazı noktalarda yoğunluk önlenemedi. Özellikle Haşimiye Meydanı, Bediüzzaman Kavşağı, Fuzuli Caddesi, İpekyolu Bulvarı ve Atatürk Bulvarı gibi bölgeler, trafiğin en sıkışık olduğu noktalar oldu.

Trafik Sıkışıklığının Nedenleri

Şanlıurfa’nın hızla artan nüfusu, trafik sorununu daha da derinleştiriyor. Yaklaşık 3 milyon nüfusa sahip şehirde, insanların büyük bir kısmı Karaköprü ve Haliliye’de ikamet etse de, iş, alışveriş ve kamu hizmetleri için Eski Urfa’ya yöneliyor. Bu durum, özellikle sabah ve akşam saatlerinde yoğun bir trafik akışına sebep oluyor.

Özellikle şehir merkezindeki dar yollar, park alanlarının yetersizliği ve alternatif güzergâhların eksikliği, sorunun daha da büyümesine yol açıyor. Şoförler, özellikle Haşimiye Meydanı, Balıklıgöl ve Sarayönü gibi noktalarda adeta zamanla yarışıyor. Trafik sıkışıklığı, sürücüleri öfkelendirirken yayaları da zor durumda bırakıyor.

Çözüm Önerileri

Şanlıurfa’nın hızla gelişen bir şehir olarak, trafik sorununa yönelik kalıcı çözümler üretmesi gerekiyor. Aksi takdirde, ilerleyen yıllarda bu sorun daha da içinden çıkılmaz bir hâl alabilir. Peki, bu sorunu çözmek için neler yapılabilir?

  • Yeni alternatif yollar açılmalı.
  • Mevcut yollar genişletilmeli ve şerit sayısı artırılmalı.
  • Otopark sayısı artırılarak park sorunu çözülmeli.
  • Toplu taşıma kullanımı teşvik edilmeli.
  • Raylı sistem projeleri hayata geçirilmeli.
  • Bisiklet, scooter ve mobilet kullanımına uygun altyapılar oluşturulmalı.

Özellikle raylı sistem projesi, Şanlıurfa gibi hızla büyüyen bir şehir için artık kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Şehrin geleceğini planlarken, büyük ölçekli ulaşım projeleri mutlaka gündeme alınmalıdır. Yerel yöneticiler, siyasetçiler ve STK’lar, ortak bir çalışmayla bu soruna kalıcı çözümler üretmelidir. Şehir içi ulaşımı düzenleme konusunda geç kalınırsa, ekonomik kayıplar ve sosyal sorunlar kaçınılmaz olacaktır.

Trafik Sadece Trafik Değil!

Trafik sıkışıklığı sadece yol tıkanıklığı anlamına gelmiyor. Bu sorunun doğurduğu ek maliyetler de var:

Yakıt israfı: Dakikalarca hareketsiz bekleyen araçlar, hem yakıt tüketimini artırıyor hem de aile bütçelerine ek yük getiriyor.

Hava kirliliği: Yoğun trafik nedeniyle karbon salınımı artıyor ve hava kalitesi düşüyor.

Trafik kazaları: Özellikle motosiklet ve mobiletlerin kaldırım ve yaya yollarını kullanması nedeniyle kazalar kaçınılmaz hâle geliyor.

Zaman kaybı: İnsanlar her gün trafikte ortalama 2-3 saat harcıyor, bu da iş kaybına ve stres kaynaklı sağlık sorunlarına yol açıyor.

Trafik polislerinin her gün 500-600 araca ceza yazması, çözüm değil; sorunun bir parçası hâline geldi. Vatandaşın cebinden çıkan bu cezalar, şatafattan vazgeçmeyen bazı kamu görevlilerinin harcamalarını karşılıyor mu, sorusunu da sormak gerekiyor.

Trafik sorunu, sadece yol genişletme çalışmalarıyla değil, kapsamlı bir ulaşım politikası ile çözülebilir. Şehirde yaşayan herkes, başta yerel yönetimler olmak üzere, trafik ve ulaşım sorununa duyarlılık göstermeli ve ortak çözümler üretmelidir. Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir Şanlıurfa bırakmak için bugünden harekete geçmeliyiz.

Unutulmamalıdır ki, bu şehir için taş üstüne taş koyanı Şanlıurfalı asla unutmaz.