KENT KONSEYİ YÖNETMELİĞİ HİÇE SAYILDI
Yetki sahibi olmadan seçim çağrısında bulunan önceki Kent konseyi başkanı Erkan Sözen'in çağrısı üzerine 25 Haziran'da yapılması planlanan Kent Konseyi Genel Kurulu usulsüz ve yetkisi olmadan genel kurul çağrısı yapıldığı iddiasıyla yine Büyükşehir Belediyesi Sivil Toplum Kuruluşları STK'lardan sorumlu daire başkanı Ali Ferhat Türkmen tarafından iptal edilmiş ve süresiz ertelenmişti.
GENEL KURUL ÖNCESİ USULSÜZLÜK YAPILDIĞI İDDİA EDİLİYOR
Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nin organize ettiği Kent Konseyi Genel Kurulu öncesi tartışmaların ardı arkası kesilmiyor. Kayıt için gelen ve yetki belgesi sahibi sendika, siyasi parti ve meslek odaları temsilcilerinin bir kısmının silindiği ve müracaat eden aday adaylarının da listede yer verilmemesi ise 5 Ekim Cumartesi günü Şair Nabi Kültür Merkezi salonunda yapılacak olan genel kurul öncesi tartışmaları beraberinde getirdi.
KENT KONSEYİ YÖNETMELİĞİ HİÇE SAYILDI
Tartışmalı genel kurul öncesi,henüz gerçekleşmeyen kent konseyi genel kurulunun iptali için şimdiden yasal yollara başvurulacağı gelen bilgiler arasında.Hazirun listesi tüm ısrarlara başkan adaylarına verilmediği iddia ediliyor.Bu usulsüzlüğe dair itirazların STK'lardan sorumlu Daire Başkanı Ali Ferhat Türkmen tarafından da dikkate alınmadığı gibi, aynı şekilde bir oldu bitti ile dün akşam Büyükşehir Belediyesi resmi sayfasında 5 Ekim 2019 tarihinde seçimlerin yapılacağı duyuruldu. Kent Konseyi’nin amacına ve ruhuna tamamen aykırı bir biçimde, siyasi partizanlık ve kutuplaşma üslubuyla tüm demokratik teamüller ve Kent Konseyi yönetmeliği hiçe sayıldı.
Sivil alanın her kategorisinden bir kurumu dahil etmeye çalışılması gerekirdi. Sivil toplum ve yurttaşların yerel yönetime katılımının yapılmadığı gibi birçok muhtarın oy kullanması, zımnen engellendiği ve kayıtlarının yapılmadığı iddia ediliyor.
GÜÇLÜ BİR KENT KONSEYİ İÇİN HERKESİMDEM STK OLMALIYDI
Güçlü ve demokratik bir Kent konseyi için farklı görüşlerden de Sivil toplum kuruluşları üye yapılmalıydı.Bu Şanlı Şehrimiz için bir zenginlik olarak görülmeliydi.Kent konseyinin güçlü olabilmesi için yanlışlar karşısında otonom bir statüde olmalıdır. Bu otonomi içinde demokratik, hukuk çerçevesinde kentin çıkarları için ancak o zaman yerel yöneticiler karşısında bir baskı mekanizması oluşturabilir.
Gerçek bir sivil toplum anlayışı her türlü total dayatmayı ve hegemonyayı reddeder. Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: Ancak demokratik bir Kent Konseyini temsil etmek, demokratik bir sivil toplum ile olur. Ve ancak demokratik bir sivil toplum demokratik bir Kent Konseyini besleyebilir.Yoksa seçilecek kent konseyi birilerinin emrinde 'BİATÇI KENT KONSEYİ''sıfatından öteye geçemez.
