Kulüplerimizi yöneten yöneticilerin çoğu; Takım için ortaya konulan hedefe ulaşılamayacağından kuşku duyulduğu zamanlarda kamuoyunun dikkatini başka yöne çekmek amacıyla hemen Teknik Direktörü gönderirler.

 

Gerek sezon başında düşünmeden aceleye getirilerek anlaşma yapılan Antrenörleri gönderilirken de sabırsızlardır.

 

Yönetimler kendi hedefleri doğrultusunda genetikleri uyuşmasa da olur olmaz hedefler için hedefe hiçte uygun olmayan Teknik Direktörü her an takımın başına getirdikleri gibi, kuşkuları doğrultusunda da Teknik direktörüne yol göstermede cesur davranışları da artık sıradan bir olay gibi görülmekte.

 

Böyle bir zihniyetle yönetilen takımlarda Teknik direktörler her an kovulabilir. Ülkemizde yabancı Teknik Direktörlerin kovulması yerli teknik direktörlere göre daha zor. Yabancı ülkelerde ise tersi Antrenörden önce Futbolcular gönderilerek işler düzeltme yoluna konulur. Yani Elin Antrenörü elin Futbolcusundan daha değerlidir.

Hayatımızın, doğal sürecin en önemli aşamalarından biri, hedef konusunda sıkıntılar oluştukça ilk fatura organizasyonun başında olan liderlere kesilmesidir. 

 

Yeteri oy alamayan bir parti başkanı, şirketi zarar eden bir yönetici ya da kulübü hedefe götüremeyeceğinden kuşku duyulan bir Yönetimin başarısız olduğu için görevi daha iyi yapacak birine bırakmaları gerekmektedir.Fakat işler böyle yürütülmüyor Akla adeta yönetimin kendine zırh yaptığı koltuk sopası gibi kullandığı  teknik direktör ile yolları ayırmak geliyor.

 

Yöneticilerin vebali olsa da fatura yöneticiye çıkarılmayıp,aksine Yönetici kendi hatalarını da Teknik direktöre fatura ederek kendi koltuğunu daha da sağlamlaştırıyor.

Futbolda teknik direktör değişikliği, sezonun çeşitli evrelerinde gerçekleşebilir. Teknik Direktörle yoların ayrılmasının bir çok sebebi de var olabilir.En akılcı yol bana göre Teknik direktörü sezon sonunda göndermektir.

Bazı kulüpler yeni gelen teknik adama takımı tanıması ve kendi felsefesini onlara aşılaması için değişikliği sezon sonuna bırakırken; birçok kulüp sezon içinde, baştaki planları dışında teknik adamlarıyla yollarını ayırabiliyor.En kazançlı takımlar Teknik direktörlerine sabır gösteren takımlar olduğunu istatistik bilgilerinden yola çıkarak anlayabilmemiz mümkün.

Futbolda başarısızlığın faturası en çok teknik adamlara kesilmekte.Bunda Teknik direktörlerin payları da büyük;sırf biran önce para kazanmak adına olur olmaz takımlarla anlaşmalar yapılınca sonuç böyle olur.

 

Başarı kriteri de elbette ki Antrenörden,Antrenöre,takımdan takıma yönetiminden tutun, seyircisine göre değişkenlik gösterir.

 

Kariyeri olmayan boşta olan bir Antrenör için Takımla Anlaşma yapmak ona göre para kazanacağı için başarıdır böyle Antrenörler Gelirken para kazanır gittikten sonra da başka takımla anlaşarak yine para kazanmaya devam eder. Olan hep kulüplere olur.

Liderlik vasfını göz ardı ederek para kazanmak adına ilkeleri es geçen koltuk sopası olmanın dışında başarısı olmayan Teknik direktörün umurunda mı? Takımın sportif başarısı olan Memleketin gençlerine ve de kaynaklarına oluyor.

Teknik adamın getirilmesi ile gönderilmesi birbiriyle paralellik göstermektedir. Titiz bir çalışma ve uzun vadede hedef doğrultusunda tercih edilen Teknik direktörlerin genelde çalışma süreleri başarılı oldukları için üzün olmakta.

Bilimsel bir öngörüye dayanmayan oluşan boşluğu doldurmak için getirilen Teknik direktörler, çabuk geldikleri gibi çabukta gidebiliyorlar.

 

Teknik Direktörün gönderilmesiyle sonuçlanan süreç, aslında yanlış bir tercih olarak takımın başına getirilmesiyle başlıyor.

Bir takımın Başarısıda’’Ekip birlikteliği, ekip bütünlüğü, takım ruhu aynı hedefin benimsenmesi gibi etkenlere sahip olmanın rolü büyüktür.

Bir takımda ’’Ekip birlikteliği, ekip bütünlüğü, takım ruhu aynı hedefin benimsenmesi yok ise sürekli değişiklikler” varsa, takımın bütünleşmesi ve yükselişi ve de başarılı olması oldukça güçtür.

 

Sürekli,teknik direktör, antrenör ve futbolcu değişiklikleri dezavantaj olmakla beraber takım bütünleşmesine engeldir.

Şanlıurfaspor da belirttiğim nedenlerden dolayı bu güne kadar;Takım hedeflerinde bir anlaşma bir bütünsellik oluşturulmadı.

Tugay Kerimoğlu ile oluşturulabilinirse İstikrar yolunda ilerleme kaydedilebilir.Teknik direktörlerin prensipleri her şeyden önce gelmelidir.Tugay Hoca İlkeleri,Prensipleri doğrultusunda takımın ve yönetimin tek lideri olduğunu çabuk his ettirirse başarı gelir. 

 

Gaphaberleri.com/Spor.Yazarı-Selahattin Demir