MARKALAŞMA VE GASTRONOMİ TURİZMİ
Misbah Hicri

MARKALAŞMA VE GASTRONOMİ TURİZMİ

Bu içerik 2026 kez okundu.

Her yıl olmasa da bazen ilimizdeki kurum ve kuruluşlar. Bazen de her gelen bürokrat bir şeyler yapma adına bir "*turizm veya gastronomi"* adı altında bir çalışma sürdürürler. Bu çalışmalar bir türlü sonuca varmaz. Çünkü bu çalışmalarının çoğundan Urfalı yazar ve çizerlerin haberleri bile yoktur. Dar bir çevrede yapılır, kim niçin geldiğini bile bilmez. Çalıştay adı altında yapılan bu çalışmaların bu güne kadar bir netice alınmadı.

Urfa mutfağının dünyaya açılması verilen uğraş için yazılan kitapların kimin niçin yazdıkları bile belli değil. Bu kitapları basıp yayınlayan kurumlar bir hizmet için yaparlar. Ancak kitapların içeriği “kimse görmesin”  demek gibi gizli bir çalışma ile sürdürülmesi oradaki hataların engellenmesine mani olunmaktadır.  Tüm çalışmalar oldu bittiye getirilmektedir.  Ben yaptım oldu misali… Oysa bunun Urfa kültürüne, turizmine nasıl sektelediklerinin  farkında değildirler.

“Atı alan Üsküdar’ı geçti”  misali daha  gastronomi çalışması ile bir marka almış değiliz. Oysa ilimiz dünya açılması ve gurme şehirlere entegre olunması gerekirken çok gerilerde kaldığımız malum. İsotçu yakıştırması yapılır isotu tescil edememişiz. Fıstığın ana yurduyuz  başkaları bunu tescil ettirdi. Kırk iki çeşit buğdayının varlığı tarihi belgelerle bölgemizde yetiştirildiği tespitli hala bir isim tescilimiz yok. En büyük hatamız tarihi mekânların isimlerini orijinal adıyla değil yakıştırma isimlerle tanıtmaya çalışıyoruz.

Artık bunu bilmez lazım. Günümüz dünyasında ticaret artık bir savaş hali içinde… Markalaşan  firmalar tüketicinin gözleri önünde bu savaşlarını sürdürmektedirler.  Her firma bizi kendi markasının satıldığı mağazaya çekme için uğraş verir. Bunlar yiyecek, giyecek ve kullanılan tüm eşyalar için geçerlidir. Hani bizde deneyip beğendiğimiz bir markayı arayıp bulmaya çalışırken, yeni markaları  kullanmamızı öneriler. Reklam ticaretin ruhudur. İşte bizi bu yöne iten de reklamlardır.

            Markalar bu gün icat edilmiş bir unvan ve isim değildir. Uzun yılların planlaması soncu meydana gelmiş ve öteden beri kullanılmaktadır. Hatta insanlar bile kendini tanıtmak için giyimlerinde bile bazı işaret koydurmuşlar. Halkımız arasında öteden beri kullanılan dak (daq) vesm, döğme  işaretler kendilerini tanıtmak için kullanmışlardır.  O işaretler  bilinmeden yapılmasına karşın bir marka oluşturduklarının farkında değildirler.

 Her markanın kendine seçtiği bir sembol mevcut. Hangi marka çok tutuluyorsa bu kez onun merdiven altı tabir edilen taklitleri piyasaya dolar. Konunun detaylarına inmişken  markanın izahında fayda vardır.

Marka: “Bir bir veya bir grup üretici ve / veya satıcının mal ve hizmetlerini belirlemeye, tanıtmaya ve rakiplerininkinden ayırıp farklılaştırmaya yarayan isim, terim, sözcük, simge (sembol), tasarım (dizayn), işaret, şekil, renk veya bunların çeşitli bileşenleridir” bu tarif internet ortamında yaptığım gezintiden elde ederek sizlerle paylaştım.

Amerika Pazarlama Derneği’nin yaptığı marka tanımı ise şöyle: “Marka, bir satıcı veya satıcı grubunun ürün ve hizmetlerini tanımlamayı ve rakiplerinden ayrıştırmayı amaçlayan bir isim, bir terim, işaret, sembol veya tasarımdır.”

En genel anlamıyla marka, herhangi bir işletme tarafından üretilerek, bir ya da birden fazla aracı kurum tarafından piyasaya sunulmakta olan mal ve hizmetlere bir kimlik kazandıran, ilgili ürünü rakiplerinden farklı kılan bir terim (Pepsi, Nestle, Samsung gibi), sembol veya şekil (Puma’nun Panteri, lakostenin timsahi Mercedes’in Yıldızı, Applenin ısırılmış elması  gibi), isim (Mintaxsın isim olduğu gibi Selpak kağıtta mendile ad oldu.)

Marka bir vaattir, bir tekliftir. Kâr sağlayacak bir şekilde benzersiz bir yarar beyanında bulunan ve yöneler, salt rekabetten daha iyi bir şekilde tüketicileri hedefler. Kısaca, marka bir değere sahiptir ve bu nedenle soyut bir kurumsal aktiftir. Marka oluşturulmaya marka imajı ve ismi ile ürün ve hizmetlere kimlik kazandırmaya yönelik çabaların bütünü olarak ifade edilebilir.

Marka ürün ile müşteri arasındaki ilişkiyi ama eder. Müşterinin beklediği bir dizi hizmeti ve kaliteyi akla getirir. Markaya bağlılık, müşterilerin beklentilerini yerine getirerek, hatta daha da iyisi onları aşarak oluşturulur.

Konu geniş burada bitirerek başka bir yazıda etraflıca incelemenin daha fazla ve faydalı bilgilere ulaşacağıma inanıyorum.

 

DİĞER YAZILAR
Yorum Yap
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Zelenski: Ukrayna şehirlerini Rus füzelerinden korumak mümkün
Zelenski: Ukrayna şehirlerini Rus füzelerinden korumak mümkün
Lazzarini: Gazze alışılmadık bir sıcak hava dalgasına maruz kalıyor
Lazzarini: Gazze alışılmadık bir sıcak hava dalgasına maruz kalıyor