EY İMAM HATİPLİLER BRAVO BAŞARDINIZ!
Cemal Babaoğlu

EY İMAM HATİPLİLER BRAVO BAŞARDINIZ!

Bu içerik 920 kez okundu.

Cemal Babaoğlu Yazdı: Ey İmam Hatipliler Bravo Başardınız!

1970’lı yıllarda, az da olsa İmam Hatip okulları tartışılıyordu. Okul sayısı parmak sayısı kadar azdı. Bu ülkenin Aydın-Akademisyenleri ise dine dayalı eğitimin sakıncalarını bir bir örnekleri ile veriyordu. O yıllarda din eğitimi zorunlu değildi. Ve yine o yıllarda onlarca Akademisyen katledildi. Hiç birinin failleri bulunmadı. 1980 yılında, iktidarda olan 3. MC (milliyetçi Cephe)hükümeti kendilerince üç önemli karar aldılar. 1-24 Ocak ekonomi kararları. 2-DGM’nin (Devlet Güvenlik Mahkemesi)kurulması. 3-Demirel’in tabiri ile halka geniş gelen bu Anayasa gömleğinin daraltılması. Bu üç hedefe varmak için toplumsal kaos planlaması çerçevesinde, Sol, Aydın, Demokrat ve Akademisyenlere yönelik sabotaj ve saldırı eylemleri gelişmeye başladı. Kendilerini sağcı, ülkücü ve milliyetçi olarak niteleyenler,  her gün saldırı üzerine saldırı gerçekleştiriyorlardı. Bu saldırılar karşısında, saldırganların yakalanması çağrılarına karşın döneminbaşbakanı Süleyman Demirel, “bana Sağcılar Suç İşliyor dedirtemezsiniz” diyerek Askeri darbenin gerekçelerine su taşıdılar. Ve bir gün beklenen oldu. 12 Eylül 1980’de Ordu yönetime el koydu. 
           Ordunun yönetime el koymasının ardından, ülkeyi yüz yıl geriye götürmenin kararları da alınıyordu. Toplum mühendisliği kavramı bu dönemde yaygınlaştı. Siyasi partiler, Sendikalar ile Sivil Toplum Örgütlerinin faaliyetleri ve basın-yayının faaliyet alanları daraltıldı. Çakma siyasi partiler, çakma sendikalar ve çakma STK’lar geliştirilip, palazlandırıldı.AmaEğitim alanında çığır açtılar! Seçmeli olan Din dersleri zorunlu hale getirilirken, Türk-İslam ideolojisi eğitimin temel müfredatı oluyordu. Açıkçası bilimsel eğitim yerine ezbere dayalı bir eğitim-öğretim anlayışı geliştirildi. Bu yöntemde, araştıran sorgulayan değil, tamamen “Biat” eden bir neslin yetişmesi hedefleniyordu. Bu hedefe ulaşmanın iki saç ayağı vardı, biri İmam Hatipler, diğeri Tarikatlar.
Son 50 yılın çok kısa özetini başlıklar halinde izah etmeye çalıştım. İsteyen bu başlıkları daha da çoğaltabilir. Bu süreçte İmam Hatiplere verilen rol ve misyonu incelediğimizde, İmam Hatiplilerin üstlendiği misyonu nasıl başarılı bir şekilde görevlerini yerine getirdikleri görülüyor! İlk çıkışlarında “Camilere İmam Yetiştiriyoruz” sözü ile yola çıkartılan bu eğitim ordusu, daha sonralarda, “Dindar bir nesil yetiştiriyoruz” a dönüşüyordu. MEB verilerine göre, 2012-2013 eğitim-öğretim yılında bin 99 olan imam hatip ortaokulu sayısı, 2018 sonu itibarıyla 3 bin 286'ya çıktı. 2011-2012 eğitim-öğretim yılında 537 olan imam hatip lisesi sayısı ise 2018 itibarıyla bin 605 oldu          
           Son 15 yıllık süreçte ise, artık imam hatipliler Camilerde değil, Üniversitelerde, Askeri ve Polis okullarında, tüm devlet kademelerinde Memur, Bürokrat veya siyaset adamı olarak halkın hizmetinde! Oldukları görülüyor. Bu kademe yükselmelerinde kişisel başarıdan ziyade, pozitif ayrımcılık sonucu ortaya çıkan ve geniş yetkilerle güçlendirilmiş bir yapı toplumun kaderini elinde tutuyor.
      Ey İmam Hatipli! Sen çok saf, çok temiz kalplisin.Ama sen bir proje idin biliyor musun? nereden bileceksin, proje olduğunu. Sana biçilen vizyon ve misyonu nereden bileceksin? Senin yokluğunu Köy Enstitüleri yıllarında hissetmiştiler; egemen yönetici sahiplerimiz. Bu memlekette okuyan, soran soruşturan araştıran gençler değil, iktidara hizmet eden her söylediğine biat edip ezberleyen gençler lazım.  Bu negatif düşünceler tohum oldu düştü toprağa, sabırla yetişmesini beklediler. Hızlı çoğalsınlar diye hayatın normal akışına müdahale ettiler. Sen, imam hatipli kardeşim bu müdahaleleri hiç hissetmedin bile farkına varmadan destek oldun din adına. Demokratik siyasete her darbe vurulduğunda sen Selvi ağacı gibi boy verip, geliştin.
        Evet,vizyonu “Dinimizi öğrenelim”,  Misyonu, sömürgeci asimilasyoncu sisteme biat etmek, Kapitalizmin azgın çarkına gres yağı olmaktır. Peki, sen bunu nereden bileceksin? Araştırma sorgulama damarın tıkatılmış, kurulu bir makinasın. Dinini öğrenmek için girdin bu kutsal mekâna kindar olarak çıktın. Çıktın da sen bunu nereden bileceksin? Yada ben bunu sana nasıl anlatacağım? Her anlatılanlara,  “bunun gözünde perde var” “bunda şuur yok” “bu zaten Müslüman değil” “bunun inancı zayıf” diyerek alternatif görüşlere set çektin, araştırmalara ve farklı düşüncelere kapıyı olanca gücünle kapattın.Kısacası sana öğretilenleri harfiyen yerine getirdin. 
           Elhamdülillah Müslümanız, dinimizi öğrenmek için İmam lazım. İmam yetişmesi için İmam Hatip okulları lazım. Bu lazımların temeli tamimiyle isteğe bağlı olmalı.  Demokratik ülkelerde bu böyledir. Zorunlu din eğitimin kabul görmesi ülkede bilim ve tekniğin geri planda kalacağının belgesidir. Nitekin geldiğimiz aşamaya baktığımızda, İmam Hatipliler baştacı edilmiş, devletin tüm kademelerinde en etkili görevlere getirilmiş ama ülke sorunların çözümüde hep başka baharlara kalmış. Sorunları yok sayma veya ertelemeyi marifet sanıyorlar.
         Dine dayalı eğitim sistemi sayesinde, darbecilerin yapmak isteyipte yapamadığını, bugün İmam Hatipliler başarmış durumda. Bravo tebrik ediyorum. Hedefinize ulaştınız, biliyorum bu noktada duracak değilsiniz, konumunuzu daha da ileri boyuta taşımanız için tüm gücünüzle çalışacaksınız. Çalıştıkça lüks arabalar, katlar ve yatların sahibi olacaksınız. Ülke ise gittikçe kan kaybedecek, milyonlar aş evlerinde yemek kuyruklarında sıra beklerken belki size dua edecekler. Sende bu tablodan gurur duyacaksın…
Taaa ki, halk bu tabloyu ve bu süreci sorgulayana kadar bu böyle sürüp gider. 17.09.2020

                                                    
  Cemal Babaoğlu

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorum Yap
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Lübnan topraklarından Dov Dağı bölgesine doğru iki fırlatma tespit edildi
Lübnan topraklarından Dov Dağı bölgesine doğru iki fırlatma tespit edildi
Zorlu: Mülakatsız 100 bin kadro talebimizin arkasındayız
Zorlu: Mülakatsız 100 bin kadro talebimizin arkasındayız