İHD tarafından yapılan açıklamada, 19 Aralık gününün 2002 yılında alınan Genel Kurul kararıyla “Cezaevlerinde İnsan Hakları İçin Mücadele ve Dayanışma Günü” ilan edildiği hatırlatıldı. Açıklamada, F Tipi Hapishanelerini protesto eden mahpuslara yönelik 20 cezaevinde eş zamanlı operasyon düzenlendiği, 3 gün süren müdahalelerde 30 mahpus ve 2 kamu görevlisinin hayatını kaybettiği, yaklaşık 300 mahpusun yaralandığı belirtildi.
Operasyonu protesto eden 2 bin 145 yurttaşın gözaltına alındığı, 58 kişinin tutuklandığı kaydedilen açıklamada, sağ kalan mahpusların ağır işkence ve tecrit uygulamalarına maruz bırakıldığı ifade edildi.
Zamanaşımı Tepkisi
İHD, 19 Aralık Katliamı’na ilişkin davalardan birinin 17 Kasım 2025’te Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldüğünü, mahkemenin olağanüstü dava zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle sanıklar hakkında düşme kararı verdiğini açıkladı. Dernek, bu kararın cezasızlık politikasının devamı olduğunu vurguladı.
Tecrit ve Hak İhlalleri Artıyor
Açıklamada, 19 Aralık’tan bu yana cezaevlerinde tecrit uygulamalarının daha da ağırlaştığı belirtilerek, F Tipi Hapishanelerin yanı sıra Yüksek Güvenlikli, S Tipi ve Y Tipi Hapishanelerde mahpusların ağır izolasyon koşullarında tutulduğu ifade edildi.
Özellikle yüksek güvenlikli cezaevlerinde mahpusların günde 23 saat tek başına kaldığı, kitap, gazete ve televizyona erişimlerinin kısıtlandığı kaydedildi.
Hasta Mahpuslara Dikkat Çekildi
İHD’nin Nisan 2025’te yayımladığı rapora atıf yapılan açıklamada, Türkiye hapishanelerinde en az 1.412 hasta mahpus bulunduğu, bunlardan 335’inin ağır hasta olduğu bildirildi. Dernek, ağır hasta, engelli ve ileri yaşta mahpusların tahliyesi için çağrıda bulundu.
İHD açıklamasında, katliamdan sorumlu tüm faillerin yargılanması, tecrit ve izolasyon uygulamalarına son verilmesi, işkence ve kötü muamelenin engellenmesi ile hasta mahpusların derhâl serbest bırakılması taleplerini yineledi.