Ülkenin merakla beklenen yerel seçimine sayılı günler kalırken gözler Urfa’da. Mevcut dengelerle şanlı bir seçimin olacağı aşikar. Bir 2009 dejavusu mu yaşanır, bir sürpriz mi olur göreceğiz. Tabii Urfa’nın her ilçesi de özgünlükleri itibariyle zoom yapılmaya değer ölçüde. Bunlardan bir tanesi şüphesi Birecik. Urfa’nın en batısında, hemen Antep’in dibinde yer alan önemli bir geçiş noktası. Transit taşımacılığında, ticarette önemli bir kavşaktan bahsediyorum. Tarihsel olarak da önemini koruyan Birecik, çevre kentlerin de önemli bir çekim merkezi(ydi).

            İçinden ülkenin en büyük nehrinin geçtiği nadir kentlerden. Nasıl ki Mısır, Nil Nehri’nin armağanı idiyse Birecik de Fırat’ın armağanı olarak doğdu. Mısırlılar, tarım alanlarını Nil’in serinliğiyle buluşturup kıtlık tehlikesini bertaraf ettiler. Dolayısıyla Herodotos haklıydı, Nil olmasaydı Mısır’ın hali nice olurdu bilinmez. Birecik de Fırat’a çok şey borçlu. En azından eskiden öyleydi. Çünkü eskiden Birecik’in en verimli arazileri, Fırat’ın serinliğiyle buluştukça sarımsak, patlıcan, biber ve türlü sebzeler yetişirdi. Öyle ki yerli patlıcanı da, sarımsağı da pek meşhurdu, TV’lere çıkacak kadar. Bugün Fırat yine Fırat; ama bahsi geçen tarlaların çoğunun üstüne binalar dikildi. Söğüt ağaçları günbegün azaldı, onun serinliğini uzun zamandan beridir gören yok.

Bitmeyen Değişim Talebi

         Birecik, taşıdığı potansiyeli harcıyor; biriktirdiği sermayeden yiyor. Fakat üstüne bir şey konulmazsa bu da tükenecek. Dolayısıyla mevcut sahipsizlik hikayesinin sonuna gelinip gelinmediğini 31 Mart’ta göreceğiz. Çünkü Birecik’te ekolojik imardan ekonomik sorunlara, altyapı eksikliğinden sosyal haklara değin ciddi sorunlar söz konusu. Bunun en çok kaybedeni de kadınlar, çocuklar ve gençler oluyor. Şehrini terk edip Avrupa’ya giden gençler, artık her yerde trajik bir hikayeye dönüştü. Bunların önüne geçmek için kalıcı projeler, etkili çözümler oldu mu? Hayır; çünkü halk ve belediye arasında doğrudan katılımı arttıracak, yurttaşta kentin sahibi olduğu duygusunu uyandıracak çalışmalar yapılmadı. Kahvehaneleri hıncahınç dolduran gençlerin işsizliği, kullanım yaşı iyice düşen uyuşturucu belası, sosyo-kültürel aktivite eksikliği ve nice sorunlarla boğuşan bir kent gerçekliği söz konusu.

           Tabii böylesi bir ahvali şerait içinde demokratik bir işlev açısından seçimler çok önemli. Çünkü her seçim, kentin geleceğine yön vermek için bir şanstır. Birecikliler de içinde yaşadıkları sorunları görüyor, ona göre bir hesap kitap yapıyorlar elbette. Aslında 2014’ten itibaren bir değişim ve dönüşüm talebi hep olageldi. Yine de 1999’dan 2024’e kadar Birecik’te benzer siyasi anlayışı süregeldi. Birçok kentte AKP kalır, ama adaylar değişir. Ne var ki Birecik’te durum farklı gelişti. Bu da ister istemez toplumda yenilik / değişim ihtiyacının da her zaman diri kalmasına neden oldu. Ki önceki seçimlerde “artık yeter” sözleri sıklıkla işitilebiliyordu.

Birecik’te DEM parti İddialı

           Şimdi yeni bir seçimin arifesindeyiz. Birecik’in nabzını tutmak için biraz araştırdığımızda DEM Parti’de “Bu sefer olacak” havası hakim. Yaşlı bir anne, DEM Parti’yi kastederek “Daha önce oraya gitmeyenler de gitmeye başladı” tespitinde bulunuyor. Ama AKP de, DEM Parti de sonuçtan emin değil. Net olan tek şey, Birecik’te yarışın iki parti arasında geçeceği. Gerçi her seçim biraz böyleydi. DEM Parti, 2014 seçimlerinde 1657 oyla kaybetmişti. Bu rakam 2019’da 2469 idi. Nüfusu 100 bine yaklaşan bir kent için ciddi bir fark yok, nefes kesen bir rekabet var. Elbette 2019 yılında Birecik’te DEM Parti’nin kazanması muhtemeldi; ama yanlış denge ve ittifaklar AKP’nin işine yaramıştı.

            Gelinen aşamada Birecik, 2014 ve 2019 koşullarında değil. AKP’nin adayı mevcut belediye başkanı Mahmut Mirkelam. DEM Parti’nin belediye eş başkan adayları ise Berivan İlkay Manaz ve Mehmet Begit. Doğal olarak yeni ve genç adayların, halkta ciddi bir beklenti ve coşku yarattığı ortada. DEM Parti’nin seçim bürosu açılışında oluşan kalabalık da bir ipucu veriyor doğrusu. Bu nedenle DEM Parti’nin seçmenini konsolide ettiği gibi farklı çevrelerin de ilgisini çektiği anlaşılıyor. Her ne kadar diğer siyasi partilerin adayları olsa da gözler şu an AKP ve DEM Parti’nin üzerinde. İpi kimin göğüsleyeceği, seçim motivasyonuna bağlı.

DEM Parti Daha Avantajlı

           Bugün DEM Parti’nin sadece Birecik’te değil; Urfa’nın tamamında yüksek bir motivasyona sahip olduğu herkesin malumu. Bunun yerel nedenlerine odaklanalım. Eğer bir kentte uzun süren bir yönetim olduğu halde yoksulluk, altyapı ve üstyapı sorunları bitmiyorsa yurttaş tercihini değiştirebilir. Bazen partisi sabit kalsa da diğer partiye stratejik oy verir. Diğer bir deyişle şans verir. Bu anlamda Birecik’te AKP, yıllardır denenmiş bir parti olduğu için dezavantaja sahip haliyle. Ülke genelinde yaşanan ekonomik sıkıntılar, işsizliğin yüksek olduğu Birecik’te de ciddi bir sorun. İnsanlar bunun sorumlusu olarak iktidarı gördükçe, bunun da iktidarın yerel adaylarına yansıması kaçınılmaz olacaktır.  Bunlara karşın DEM Parti’nin Birecik’te denenmemiş olması ve adaylarının yeni isimler olması bir artı puan olarak kayda geçiyor.

          Elbette sonuçları 31 Mart gecesi öğreneceğiz. Herkesin bir hesabı varsa halkın da yaptığı bir hesap kitap var. Önemli olan seçimlerin adil ve özgür bir şekilde gerçekleşmesi, demokrasi şöleniyle gelip geçmesi. Birecik’te bir şeylerin artık değişmesi gerektiği yönündeki heyecanı takip etmekte yarar var. Çünkü burası Birecik ve esas mevzu, 25 yıllık hikayenin sona erip ermeyeceği. Mümkün mü, mümkün. Çünkü değişmeyen tek şey değişimin kendisi.

 

İbrahim GENÇ