LASTİKÇI ÇIRAĞI
Cemal Babaoğlu

LASTİKÇI ÇIRAĞI

Bu içerik 1670 kez okundu.


Evren sanayii sitesinden, şehre doğru gidiyorum. Kırmızı ışıkta beklerken 12- 13 yaşlarında bir çocuk, “abi sigortaya kadar benide alabilir misin?” deyince buyur ederek, birlikte şehrin merkezine doğru yol alıyoruz,  Adettendir, insan tanımadığı birini arabasına alınca önce baştan aşağıya süzer. 13 yaşında var ama 9 yaşında gözüküyor. Gelişmemiş, zayıf bir çocuk.
Önce iletişim kurma adına klasik bir soru, “okula gidiyor musun?  “yok” dedi. Benimkisi de soru mu, maksat iletişim olsun. Sanayide çalışan birinin okula gitmesinin imkânı yok, altyapısıda. Ama sohbet ortamını yakaladık. 
-Ne iş yapıyorsun
-Abi lastikçide çalışıyorum. Deyince ben biraz irkilerek bi daha baktım “okula gitmediğine göre, ailen seni meslek öğrensin diye sanayiye göndermiş. Lastikçilik sanat değil. Bunu herkes yapar, hamallık gibi bir şey. Sen hiç okula gitmedin mi?”
- 7. Sınıftan terk ettim
- Niye okulu terk ettin?
- Abi öğretmen ha bire para istiyordu, bende bıraktım.
- baban ne iş yapıyor?
-İş yapmıyor, evdedir.
- o zaman seninle bir anlaşma yapalım. Yarından tezi yok kendine doğru dürüst bir meslek seçeceksin. Lastikçilik meslek değil. Daha hayatının başındasın. Madem okula gitmiyorsun bari kendine geleceği parlak bir meslek seç. Mesela oto elektrik olabilir. Sen zeki bir çocuksun bu mesleği kavrarsın. Geleceği de parlaktır” diyerek çocuğu sıkı tembih ettim. Aracımızda Piazza’ya yaklaştığında, “abi sana zahmet oldu, ben burada ineyim” dedi. İnerken bir daha ısrar ettim. Söz verdi. En kısa zamanda bir oto elektrikçi bulacağına.
 12 yaşlarında cılız vücutlu, okulu yarıda bırakmış, babası çalışmıyor. Belli ki, bu çocuk evin geçimini üstlenmiş. Lastikçi çırağının eline diğer mesleğe göre daha fazla para geçebilir, ya sonrası?....
12 yaşlarında lastikçi çırağı, adını sormadım. Ne önemi var ki. Sorsan ya, Halil, ya İbrahim der. Mehmet’te olabilir. İş arkadaşları birbirlerini, Xelle, İbe ve Mıhe diye çağırırlar.

Okul sıralarında özel günlerde “çocuklar geleceğimizdir” der onlara toz kondurmayız. Hele hele, 23 Nisan Egemenlik ve çocuk bayramında atılan nutuklar yeri göğü inletir. Birer hanım evladı çocukları bulur, buluşturur koltuklarımızı 5 dakikalığına bırakır poz veririz. Ardından böbürlenerek, “ey Amerika, ey Avrupa sizde çocuk bayramı var mı?  Diye hava atarız.
İşte bu iktidarın tozpembe tabloları, hayal mahsulü görüntüleri vs. 
Hayatın gerçek profili, Evren sanayi sitesinde, geleceği karartılan çocuklardır. Sen ey öğretmen müsveddesi, o çocuktan para isterken parayı verememenin ezikliğini yaşayacağını anlamayacak kadar burjuva mısın? Sen hiç yokluk görmedin mi? İnsan para istemeden önce öğrencinin maddi durumunu öğrenir. 
O çocuğun okuldan soğumasına neden olan senin sorumsuz dayatmandır. Siz okulun müdürü, yardımcıları okuluna devam etmeyen öğrencisini niye takip etmez? Hani eğitim zorunluydu! Milli Eğitim müdürü, Sayın Vali, kusura bakmayın çocukların geleceğinden sizlerde sorumlusunuz. Kanunen değil, vicdanen ve ahlaken sorumlusunuz. 12.11.2019
                                                           

Cemal BABAOĞLU

 

www.gaphaberleri.com’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar Gaphaberleri  Medya’nın kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.

 

Yorum Yap
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Arap ülkelerinin bakanları Çin’de buluşacak
Arap ülkelerinin bakanları Çin’de buluşacak
Karamahmutoğlu: Özgür Özel, AK Parti ile dini nikahı kıymış bile anlaşılan
Karamahmutoğlu: Özgür Özel, AK Parti ile dini nikahı kıymış bile anlaşılan