Küçüklüğümde hep hukukçu olmak istiyordum...
Ancak Muhasebe ve işletme bölümlerini bitirerek ticaretle uğraştım. Hiçbir zaman kamu kurumunda çalışmayı tercih etmedim. Ancak Şanlıurfa'daki gazetecilerin birçoğu ya patronlarının emrinde yâda siyasetçilerin güdümüne girerek toplumsal olaylardan uzaklaşarak belli bir gruba hizmet etmeye çalıştıklarını gördüm.
Burada tüm gazetecileri aynı grup içerisinde değerlendirmek elbette ki yanlış olur. Kalemini doğru kullanan ve dik duruşlarından taviz vermeyenleri kast etmiyorum.
Bu camiada birçok kaliteli gazetecinin gerçekten toplum yararına hizmet ettiklerini biliyorum.
İşte tamda bu anlamda basından şikayet etmek yerine, haksızlık karşısındaki dünya görüşüm beni gazeteciliğe itti. Ve bende bu işi birçoğundan daha iyi yaparım diyerek alaylı başladım gazeteciliğe…
Bu meslekte gazeteci üstatlarım kadar tecrübem yok.Ancak 2010 yılından beri başladığım bu gazetecilik mesleğinde elimden geldiğince kalemimi dik tutmaya gayret ettim.Doğrularımdan taviz vermedim,tehditlere de hele hele hiç boyun eğmedim,eğmeyeceğimde...
Yaptığım haberlerden dolayı da zaman zaman tehditler de almıyor değilim.Ancak bu mesleğe başlamadan evvel bu gibi tehditlerin olabileceğini hesaplayarak karar verdim.Ve asla da bu mesleği seçtiğimden pişman değilim.Bilakis memnunum.
KALEMİM KİRALIK DEĞİL
Gazeteciliğe başladığım 2010 yılından beri hiçbir zaman kalemimi başkalarının çıkarları doğrultusunda kiraya vermedim.Ne yazdımsa bilgi ve belgeye dayalı haberler yapmaya çalıştım ve buna gayret etmeye çalıştım.Bu nedenle birkaç kuruş için kalemimi hiçbir kişi yada kuruma veya siyasi parti ve temsilcilerine kiraya vermedim.Bu nedenle'altım kuru' onun için alnım dik ve vicdanım rahat.
AMACIM GERÇEKTEN GAZETECİLİK YAPMAKTIR
Şanlıurfa'da birçok gazeteci arkadaşımla birlikte çalışma imkanı buldum.5 yıl boyunca da doğrularımdan taviz vermedim.Az olsun benim olsuna hiçbir zaman meyletmedim.Bu nedenle ben gazeteciliği kuralınca yapmaya çalıştımsa,doğruları yazınca,kimi çevreler tarafından bir gün CHP'li ,bir gün Ak Partili,bir gün HDP'li,bir gün Saadetli olarak yakıştırıldım.
Ben bunların hiçbirini dikkate almadım ve sadece gazeteciliği yapmaya ve toplumun yararına olan haberleri yazmaya devam ettim.Bu söylenenlere hiçbir zaman takılıp kalmadım.İşte dik duruşum da buradan geliyor.Yazdığım haberlerde hep şunu düşündüm.Bir gün bana ''satılmış gazeteci'' demesinler diye yazdıklarıma hep dikkat ediyorum.