SÖZ MİLLETİN
Misbah Hicri

SÖZ MİLLETİN

Bu içerik 1354 kez okundu.

 Her seçim sonrasında olduğu gibi  bu yapılacak referandum sonrası da ülkenin üstünden yine aynı güneş doğacak. "Sewr böyle değildi, yeni bir Çanakkale ruhuyla direnmemiz lazım" diyenlerin aklına şaşarım. Neyin nasıl olmasını gerektiğini arzu edenler, ne de arzulara karşı duranlar değil bu referandumla ülke kazanacak.  Bu kazanç ülkenin geleceğine yön verilmesinde önemli etkisi olacaktır. Onun için sırtımızda tarihi bir sorumluluk olduğunu bilmeliyiz. 

Her ne şekilde olursa olsun bu görevi yerine getirmeliyiz. Ülke insanı arasında derin ayrılıklarına oluşacağına inanmıyorum. Referandum sonrası kızgınlık ve öfkeler dinecek, herkes eteğindeki taşları dökerek iyi ve güzele yönelecek.

Barış ve kardeşliğin ses bulması, ülkenin karanlığa boğulması yerine ülkeyi  aydınlatacak çarelere sahip çıkma erdemini yakalayacak fırsatların doğacağına inanıyorum. Ülkenin savaştan kurtulması, ekonomik hayatın şekil bulması,  aynı kaderi paylaşan ülke vatandaşı olarak, hukukun üstünlüğünün yaşamda yer bulması,  barış ve huzurun insanların gönlünde yer etmesi en büyük dileğimizdir. 

Her seçim öncesi söylendiği gibi bu referandum öncesi de  “söz milletin”, teşvik anlamında “haydi sandığa” çağrıları ses bulacaktır.  O gün siyasetçinin sustuğu, seçmenin konuştuğu gündür. O gün mühür kimin elinde ise Sultan odur. O gün birlik ve beraberliğe ruh verme günüdür. Ülkeye istikrar kazandırmadır. Bu bilinç de olabilsek ne mutlu bizlere...

Onun için sandık, mühür ve oy pusulası  ülkenin gidişatına şekil verecek davranışın arzulanma istemedir. Teknik bir alet olan pusula nasıl yön gösteriyorsa, referandum pusulası da ülkenin geleceğine yön verecektir. Ülke menfaati kadar biri birimize değer vererek, sevgiyi oluşturmadıkça, saygınlığa gölge düşürdükçe pusula yönünü şaşıracaktır. Birlikte yaşamanın erdemini paylaşmadığımız sürece  siyasi ve fikri gerilimler gönüllere  kin ve öfkeyi enjekte edecektir.  Bu da istikrarsızlığın üzerinde en büyük etkendir.

Şüphesiz hepimiz biliyoruz ki sandıklar  büyük önem ve anlam taşır. Kimisi sevinçle hop hoplar, kimisi üzüntü ve kederle hop oturur. Ancak sandıktan çıkacak sonuca herkes razı olacak. Hangisi "şer" hangisi "hayr" onu zaman ve şartlar belirler. Bir insan yalnız başına bir hayat devam ettirebilecek özelliğe sahip  olmadığına göre, birlikte ve beraber yaşama zorunluluğunu kavramalıyız.  Yaşam özverili olmayı gerektiriyor.

Bunun adına seçim denilse de; bu bir  referandum. Anayasanın on sekiz maddesinin değiştirilmesini onay veya ret etmedir. Ülkenin menfaati ve istikameti anlamında önemli bir hareket. Sandıklar kurulacak ve iki seçenekten biri seçilecek ya beyaza “evet” ya kahverengiye “hayır” mührü vurulacak. İkisi de halkın tercihi. Ben vurulacak iki mühre de saygı duyuyorum. Hangisinin zarar veya hangisinin halkın menfaatine olduğunu bilmeden zıtlaşmanın bir anlamı yoktur.

Dikkatimi çekiyor, sanki bir seçime gidiyormuşçasına bazı vatandaşlar evlerinin duvarlarına, binaların katlarına bez afişler sarkıtmışlar. “Bizde evet diyoruz” diye pankartlar asmışlar. "Evet" diyenler sırtını hükümete ve cumhurbaşkanına dayadıkları için açıkça, bir korkusu olmadan “evet” demeye mani bir hal görmüyor. Ama “hayır” diyenler suskun, korku ve tedirginlik içinde bu kelimeyi ağızlarından bile çıkartamıyorlar.

Ülkemizin demokrasi ile idare edildiğini söyleriz. Çoğulcu demokrasi hep arzuladığımız bir sistem. Keşke “evet” diyen gibi “hayır” da kendi kendisini açıklasa ve hiçbir tepki de verilmese. Neden “evet” denildiğini ve neden “hayır” denildiğini insanlar anlasa ve referanduma katılacak olanların niçin "evet" veya neden "hayır" demenin idrakinde olsalar. 

Bu referandum önceki seçimlere benzemiyor. Havası bile farklı. Ancak eşit şartlarda eşit  çalışmalarla bu sürdürülse o zaman  insan haklarının hak edildiği şekliyle ifa edildiğini söyleyebilirdik. Eşit şartlar hukukun üstünlüğünün ifadesidir.

Elbette herkes inandığı doğrularla bir yarışa çıkar. Bir rekabet başlatır. Ancak bu tatlı bir yaşam ve barışa temel nitelikte olmalı. Her seçimin özel bir misyonu vardır. Bu referandumun tüm seçimlerden farkı  “evet” ve “hayır”ın yarışıdır. Kazanıp kaybetmek değil doğruyu bulmak önemli… 

 

DİĞER YAZILAR
Yorum Yap
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Akçakale'de 14 Yıl 5 Ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan şahıs yakalandı
Akçakale'de 14 Yıl 5 Ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan şahıs yakalandı
Şanlıurfa'da 18 Mart Çanakkale Zaferi resmi töreni düzenlendi
Şanlıurfa'da 18 Mart Çanakkale Zaferi resmi töreni düzenlendi