BİLİNMEYEN DİLLE EDEBİYAT
Misbah Hicri

BİLİNMEYEN DİLLE EDEBİYAT

Bu içerik 1428 kez okundu.

Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılan konuşmalarda Kürtçe konuşulunca bilinmeyen bir dil diye Kürtçe (Kurmanci-Zazaki) söylemleri tutanaklara geçmişti.  Oysa bir çok mahkeme tutanaklarında, noter işlemlerinde Türkçe bilmeyip Kürtçe ifadeleri tercüman vasıtasıyla alındığında, haliyle  bilinmeyen bir dil için   tercüman kullanıldığının tanığı oldum.

Kürtçenin bir dildir. Her dil gibi onun da  lehçeleri ve ağız yapısı var. Ancak hangi dil üzerine baskın bir dil gelirse, o dilin tesiri altında kaldığı, o kelimelerin resmi dilin altındaki dillere rahatlıkla girdiği bir gerçek. Günümüzde Türkçenin avrupayi kelimelerin tesirinde kaldığı gibi.

Bazı cahil cühela, dildeki bazı kelimeleri alıp alay konusu ettiklerini görüyoruz. Her dilde bazı kelimeler var ki bir başka dilde kötü anlam verdiğine rastlarsınız. Her kelime kendi dilinde anlam ifade eder. Bir başka dilde yanlış anlam vermesi o dilin yanlışı veya suçu değil; birilerinin bunu bilerek farklı kullanmalarından ileri gelmektedir.

Bazı konuşmalara tanık oluruz. Biraz espri, biraz dokundurma yapılarak temelde Kürtçeyi hesaba almama, varlığını kabul etmeyerek onu yok sayma  çabasıdır. Son elli-altmış yıldır Türkiye’de Latin harfleri ile Kürtçe dili üzerine çalışmalar yapılmaktadır. Kimi Kürtler yetiştiği toplumda Türkçenin ağır baskısından olacak ki bazı kelimeleri Türkçeden alarak hem Kurmanci de hemde Zazaki lehçelerinde kullanıldığını görüyoruz.

Latin harfleri ile Kürtçe yazılmaya başlamasından önce Arapça harflerle, Osmanlı  yazı biçimi kullanılırdı. Bunun önemli özelliklerini taşıyan Ahmedi Xan (Hani), Melayê Ciziri, Feqiye (Fekıy) Teyran gibi bir çok şair edebiyat dili olarak Kürtçeyi kullanmışlar ve Osmanlıca harflerle yazmışlardır. İran ve Irak da uzun yıllar Kürtçenin Kurmanci ve Sorani lehçesi ile eğitim ve öğretim yapıldığı bilinmektedir.

Edebiyatta bir dilin yetersizliği onunla şiir, hikâye vesaire alanlarda çalışmayı engeller. Ancak Kürtçenin Kurmanci, Zazaki ve Sorani lehçelerinde hayli eser verildiğini biliyoruz. Hala bu dile bilinmeyen bir dil olarak görülüyorsa bu dilin yetersizliği değil dile düşmanca bakılmasıdır. Son dönemlerde hükümet Kürtçe bir çok eser yayınladı. Kürtçe Kuran, Ahmed i Xani’nin  Mem-u Zin eseri ve diğer yanda Şoreşa Bêdeng (sessiz devrim) adı altında Kürtçe bir kitap yayınlandı. Cumhurbaşkanının imzasıyla Kürtçe önsözü mevcut olan bu kitap özel olarak bana da ulaştı.

Bir dile bilinmiyor demek o dili yok saymaktır. O dile yapılan düşmanlıktır. Bir  dilin söz dizimleri, deyimleri, imgeleri sözcükleri ortak dili meydana getirir.  Bu öğelerin eksikliği o dille şiir yazı çalışmayacağı anlamına gelir. Kürtçe de bunun kat  kat fazlalıkları ve zenginliği gönül doyurmaktadır. Çağımızda yaşamış bir çok şairden biri olan Cegerxwin’in şiirleri yirmi iki dile çevrilmiştir. Kürtçe yetersiz bir dil diyenleri yazdığı Kürtçe romanlarla Mehmet Uzun Kürtçe hakkında art niyetli olanları utandırmıştır. Yazdığı romanlar en az on beş dile çevrildiğini internet ortamında okuyoruz. Şiir ve yazıların çok veya az dile çevrilmesi değil o dilin varlığı ve dünya dilleri arasında varlığının bilinmesidir. Bu gün internet ortamında bunu görüp bilgi sahibi olmanız mümkündür. Siz kapılarınızı yeniliklere kapatırsanız zaten kendinizi yenileyemezsiniz.

Kürtçede olan bir özelliği sizlerle paylaşmak istiyorum. Atasözleri kafiyeli ve hece şeklinde önemli ölçüde örnekleri var ki bu çoğu dillerde yoktur. Birkaçını örnekleyeyim. “mala dıza kuça guza” Hırsızın evi ceviz yığını) 4+4  hece, kafiye “za” hecesidir. “Şêr şêre, çı meye çi nêre. ( Aslan aslandır, dişisi de erkeğide) 3+3+3 hece kafiyesi “re” hecesidir. “Çune şuna miriya, herkes li e xa giriya” ölü yerine gittiler, herkes kendi ölüsüne ağladı. “Hece 7+7 kafiye “iriya.”  Bunu istediğimiz gibi çoğaltabiliriz.

Tanıdığım bir öğretmen vardı. Tiyatroda yetenekli ve başarılıydı. Kendisi Arap kökenliydi. Kürtçe onun yanından bile geçmezdi. Farklı düşünce ve fikirlerle Kürtçeyi çoğu zaman yerdiğine tanık olmuştum.

Daha sonraları TRT Kurdinin bir dizisinde rol aldı. Uzun zaman bu rolünü beğenerek sevinerek sürdürdü. Kürt bir mahallede büyüdüğü için Kürtçeye aşinaydı.  Rol aldıktan sonra Kürtçesini hayli geliştirdi. Her konuştuğumuzda Kürtçe dilinin güzelliğini, nazenin söylemlerini, nezafetini anlatarak “her lisan bir insan” saygı duyulması ve yaşatılması için düşüncesini savunur, tüm dillerin ayrı bir kıymet taşıdığını anlatırdı.

Dil üzerine çalışılmayınca onlarla ilgili yazı okunmayınca siz o dilin kelime hazinesinin genişliğini bilemezsiniz.  Bazı Kürtçedeki kelimelerin Türkçe deyip Kürtçeyi basitleştirenlerin Türkçede ne kadar Kürtçe  kelimenin olduğunu  bilmediklerindendir.

 

DİĞER YAZILAR
Yorum Yap
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Konya'da Uluslararası Konya Yarı Maratonu yapıldı
Konya'da Uluslararası Konya Yarı Maratonu yapıldı
Hentbol Kadınlar Süper Ligi'nde Armada Praxis Yalıkavak şampiyon oldu
Hentbol Kadınlar Süper Ligi'nde Armada Praxis Yalıkavak şampiyon oldu