TEKTEK DAĞLARINDAKİ KÜLTÜREL MİRAS KORUNMAYI BEKLİYOR.
Misbah Hicri

TEKTEK DAĞLARINDAKİ KÜLTÜREL MİRAS KORUNMAYI BEKLİYOR.

Bu içerik 1440 kez okundu.

Pazar günü bir grup arkadaşla kış mevsiminden kurtuluşunun ilk gününü Tek tek dağlarındaki bir ören yerini gezmekle değerlendirdik. O acımasız soğuklardan, o özgürlüğümüzü kısıtlayan giyinmenin ağırlığından kısmen de olsa kurtulduğumuz gündü, bugün.

Gittik gitmesine de heyecan ve hüznü bir arada yaşadık. Nedeni apaçık… Orada herhangi bir koruma yok. 136 dönümün sit alanı olarak belirlendiğini öğreniyoruz. Bu kadar alanı kim nasıl koruyabilir. Hani deriz ya Yaradan’a teslim misali. Köylü kendi başına oraları koruyor. O gönüllü ören yeri koruyuculuğunu yapan vatandaşın gördüklerini anlattığında bizim tarihi varlıklara ne kadar ilgisiz olduğumuz ve nasıl sahipsiz bıraktığımızın ifadesiydi.

Şahsen o köylülerin anlattığı bende soğuk duş etkisi yaptı. Bigâne bırakılan o tarihi varlıklara kazı çalışmaları için üniversite önemli bir uğraş vermeli. Hep dış ülkelerden mi yardım bakliyece giz.  Belki diyebilirsiniz, kazı yapılacak, restorasyona muhtaç nice tarihi mekânımız var! Evet, bir yerden başlanmalı, buralara el atılmalıdır.

Senem mağara, Soğule mataro, Şuayip şehir, Kesral  benat ve daha nicesi… Aslında bu işlerinin bürokrasinin nasıl hantal çalıştığını prosedürün yoğun baskısını da bilmeyen değilim. Ama bu tür yerleri gördüğümüz de içimiz acıyor. Ancak elimizden gelen duygusal ifadelerle düşüncelerimizi paylaşa biliyoruz. 

Medeniyetlerin beşiği olan ilimizin bu kültürel mirasını popülist yaklaşımlardan uzak, siyasi ve dinsel gelişim ve düşüncelerle renklendirmeden, sahiplenme anlamında ivme kazandırılmalıdır. Turizm bacasız fabrika diyoruz da sözden öte bir söylem değildir.

O tepeleri her türlü tehlikeye rağmen gece-gündüz demeyip çoğu zaman işini bırakıp define arayıcıların peşinden koşan vatandaşın özverili çalışması gerçekten memnuniyet verici. Kazma kürek bir yana, kazı makineleri ile gelenlere mani olduğunu söylerken insan elbette oraya mutlaka köyden birisinin koruyucu olmasını ister.

Öncelikle belirtmekte yarar vardır. O tepenin ismi ile mezranın ismi ortak. Halende köylüler tarafından o tepeye “keçili” ismi verilmektedir. Fakat oraya giden tarihçiler, kalkmış ismini değiştirmişler. Kemikleş bir ismi yok sayarak tehlikenin boyutunu umursamadan ismini  değiştirmelerine anlam veremedim. Aslında bu bir noktada çevre köylere hakarettir. Sen bir ailenin soyadını getirip tarihi bir mekana mel etmektesiniz. Toplumsal refleksleri iyi değerlendirilmelidir.

Hiç o tepeyle alakası olmayan “karahan” diye bir isim konulması neden? Durumdan hoşnut olanlar olabilir.  Harran’ın ismini kimse değiştiremedi. "Nevali Çori’nin"  bin yıllardır ismiyle yaşamakta. "Edene" her şeye rağmen ismini koruyor. "Culup, Titriş, Çarmelik, Mirbi" ve daha nice ismi değiştirme uğraşı başarısız oldu. İsim değiştirmekten vazgeçin, tarihi isimleri yok etmekle tarihi değerleri sahipsizleştireceğinize tarihe tarih katma erdemini yakalamaya çalışınız. 

Bir yerin ismini değiştirdiniz mi o tarihi de yok edersiniz. Onun için “Keçili tepesi”nin orijinal ismiyle anılması tarihe ve kültürel mirasa olan saygıdır.  Keçil, kecil; ufak anlamına geldiği gibi “kel tepe” denilmektedir. Aynı zamanda keçilerin olduğu yer demektir. Bu isim o bölgeye çok uygun. Çünkü tepeler hepsi küçük ve hepsi kel. Şimdi bu orijinal ismini kaldırın, sırf yaranma adına üniversiteden birsinin soyadını verin. Gel de çık işin içinden.

“Keçili” diye ismi olup Karahan diye adlandırılan tepe “T” şeklinde yüzlerce taş ve yine Göbekli tepe (Gire miraza) da olduğu gibi yüzlerce oyuk mevcut. Orası tarihi yer olduğu bilinmeden çevre köyler bu stelleri parçalayıp ev imar etmek için traktörlerle taşımışlar.

İşte tarihi mekanlarımızın sahipsizliğin ve ilgisizliğin ifadesi. Kim nasıl koruyacak. Siz oraya ücretli bir koruma vermediniz mi kim nasıl korusun. Zaman kaybetmeden bu fırsatları değerlendirelim, koruyalım, gözetelim, sahiplenelim.

 

 

 

  

DİĞER YAZILAR
Yorum Yap
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
İsrail ordusu Halep'i vurdu
İsrail ordusu Halep'i vurdu
Özlem Gürses: Kaku’ya göre gelecekte internet olmayacak, brainet olacak
Özlem Gürses: Kaku’ya göre gelecekte internet olmayacak, brainet olacak